İÇEBİLDİĞİMİZ KAHVELERE, TADINI BİLDİĞİMİZ ÇİKOLATALARA BİN ŞÜKÜR

Allah’ım;

Verdiğin bütün nimetlere,
Sağlığa, sıhhate, huzura, mutluluğa, bol kazanca,
Açtığın hayırlı kapılara,
Aile huzuruna ve mutluluğuna, güzel dostlara,
Yolumuza çıkardığın iyi insanlara,
Yüzümüzü güldüren hayvanlara, günümüzü güzelleştiren bitkilere,
Huzur veren deniz manzarasına, umut veren gündoğumuna ve ısıtan güneşin varlığına,
Başımıza gelip şer sandığımız-ardındaki hayrı ilk bakışta farkedemediğimiz olaylara,
Bizim için yaratmış olduğun ruh eşlerimize, hayat arkadaşlarımıza,
Bulutların üzerinde gezinir gibi hissettirip ayaklarımızı yerden kesen büyük aşklara,
Uyarı ya da müjde olarak göstermiş olduğun rüyalara,
İçebildiğimiz kahvelere, tadını bilmemin bile ödül olduğu çikolatalara,
Yediğimiz/yiyebildiğimiz her lokma yemeğe,
Sorunsuz/kusursuz sağlıkla alabildiğimiz her nefese, atabildiğimiz her adıma,
Uyuyabildiğimiz yumuşak yataklarımıza ve başımızı koyabildiğimiz yumuşak yastıklara,
Her biri aslında lüks olan elde edebildiğimiz eşyalara ve elde edebilmemizi sağlayan paraya,
Gören gözlerime, duyan kulaklarıma, hissedebilen tenime, vicdanlı/merhametli olan kalbime,
Aldığımız/alabildiğimiz eğitimlere,
Gördüğümüz saygıya/ihtimama,
Başkalarına gösterebildiğimiz inceliğe/zerafete,
Herkesten farklı bakmamızı sağladığın bakış açımıza,
İnce ruha, rengarenk düşüncelere, kalbimin açık olduğu sevginin her türlüsüne,
Özgürlüğe, rahat hareket edebilmeye,
Yüzümdeki güzelliğe, saçımdaki ipeksiliğe,
Maddi ve manevi yaşadığım bolluk ve berekete,
Beni bu kadar kusursuz yaratmış olmana,
Yaratmaya değer görmene,
Bana da bir şans vermiş olmana,
Cenneti vadetmene,
Başıma gelen her olayın ardını görebilmemi sağlamana,
Beni sevebilecek insanlarla yollarımı kesiştirmene, bana zarar verebilecekleri hayatımdan uzaklaştırmana,
Yardım etmek istediğin birileri için bazı zamanlar benim elimi kullanarak beni onurlandırmana,
Daha saymakla bitiremeyeceğim pek çok lütfuna ve bundan sonra da vereceğin lütuflarına ve açacağın hayırlı kapılara, karşılaştıracağın/hayatıma katacağın güzel insanlara...

ŞÜKÜRLER OLSUN

Tanrı Kimdir?

"Tanrı kimdir?" diye sorulunca; Tanrı açılan bir çizgidir, diye cevapladı Kutsal Juana. O sırada 14 yaşındaydı. Ne demek istediğini kimse anlamadı. Ve sonra tüm çocuklar, ölmekte olan Juana'ya düzinelerce soru sordular.

Ölü müyüz, hayatta mıyız?
Yorgun muyuz, zinde miyiz?
Sağlıklı mıyız, hasta mıyız?
İyi miyiz, kötü müyüz?
Hâlâ vaktimiz var mı, yoksa vakit tükendi mi?

Bin Şükür

Merhaba, n'aber? Her şey yolunda ilerliyordur umarım. Bugün yazacağım yazı sadece kemoterapi görenler için olmayacak, herkese yönelik bir ritüelden bahsetmek istiyorum sana.

Pek çok kez, pek çok kişiden duymuş olabileceğin, Şükretme Egzersizini anlatmak istiyorum. Tabii kemoterapi görüyorsan, bu egzesize daha çok ihtiyacın var demektir; çünkü seni oldukça zorlayan ve demoralize eden bir sürecin içerisindesin.

Kim bilir, bazı sabahlar 'Tanrım neden ben?' sorusuyla uyanıyor olabilirsin. Şunu söylemek isterim ki; moralini ne kadar yüksek tutarsan o kadar rahat atlatacaksın bu süreci inan bana.

Şimdi gelelim, 'Tanrım neden ben?' sorusuyla güne başlamak yerine şükürle güne başlamaya...

Tanrım Heryerde Enfeksiyon Riski Var

Melabaaa! Yine ben... Bugün, başa bela enfeksiyon riskleri hakkında bildiklerimi anlatayım dedim. Kemoterapi sürecinde en çok zorlanacağın şey enfeksiyonlara karşı kendini korumak olacak. Her yerde her şeyde enfeksiyon riski var yahu...

Yediğin sebzelerde, meyvelerde, çok sevdiğin ailenin bir ferdi olan evcil hayvanında, hatta ailenin diğer fertlerinde...

Enfeksiyon kapmaman neden bu kadar önemli peki? Fenalaşıp acile ordan da servise kaldırılmak istemiyorsan ki istediğini hiç sanmıyorum, enfeksiyon kapmaman gerek. 

Ben 6. kürden sonra kaptım ve 3 gün hiçbir şey yemeden, su dahi içmeden sadece kustum ve günlerce hastanede yatmak zorunda kaldım. Üstelik fazlasıyla dikkat etmeme rağmen, arkadaşımdan kaptığım gribal enfeksiyon sonrası bağırsağımda oluşan ödem fenalaşmama neden oldu.

Sakin ol yahu! Hemen gözün korkmasın. Dikkat etmen gereken bi'kaç kural var, halledebilirsin bence. Nedir bunlar dersen?

Kanser Hurafeleri

Kanser hurafeleri diyorum; çünkü malum kanser sözünü duyar duymaz, herkesin söyleyeceği bir laf, önereceği en az 2 alternatif tıp formülü oluyor. Söylenilenleri uygulamaya kalkarsan kanserden değil, öneri zehirlenmesinden ölürsün muhtemelen...

Hayal dahi etmenin mümkün olmayacağı formüller duyarsın. Hepsinin de denenmiş, kesin etkili yöntemler olduğunu iddia eder ve senin de uygulaman konusunda ısrar ederler. Sakın gaza gelme! Sen kanser değilsen, kanser yakınıysan da duyduğun her formülü kapıp hastanın yanına koşma lütfen...

----

Hatta kanser yakınları için, şuraya kısacık, alınabilecekler listesi ekleyip devam edeyim;

Yaratım Panosu

Hellöööö!! Uzun zaman oldu biliyorum... Ama kemoterapinin devam edip, tamamlanması gerektiğini daha önce yazmıştım sanırım. Malum sarsıyor biraz. Ama canımız ciğerimiz Sıla'mızın dediği gibi acısa da öldürmüyor.😂

Bugün sana Yaratım Panosu nedir, nasıl hazırlanır ondan bahsedeyim istedim. Yaratım Panosunu ilk kez Aykut Oğut'un Evrenden Torpilim Var kitabında okumuştum. İlk denemem de gayet güzel sonuçlar aldım.

Gelelim panonun ne olduğuna ve ne işe yaradığına... Adı üstünde, kendine, herhangi bir hayalinin gerçekleşmesi için hazırlayacağın bir pano. 

Peki nasıl hazırlayacaksın?

Pamuk Eller Göze

Kemoterapinin yan etkilerinden biri de teninin renginin değişmesi demiştim ya önceki yazılarda; yüzün ve ellerin en çok etkilenen yerler oluyor ya da aynaya sık sık baktığın, ellerini sürekli gördüğün için öyle algılıyor da olabilirsin emin değilim...

Oldum olası cildim ve ellerim konusunda hassas olduğum için de pisişiyor olabilirim... O da bir ihtimal. Aslında kafan ne kadar derli toplu güzelse, cildine de yansıyor bu güzellik. Güzellik içten geliyor, sana katılıyorum. Gel gelelim, bir süre rakı sofralarına uzak olacağımıza göre, kafamızı toplamamız ya da tamamen dağıtmamız için zaman var demektir.

Bunun için cilt bakım önerilerini deneyelim bir süre. Zaten evde bulunan doğal malzemelerle hazırlayacağımıza göre ne kaybederiz değil mi? Yediğin yiyecekleri bu kez yemeyip eline yüzüne süreceksin o kadar. Çocukken bunu hep yapmıyor muyduk zaten?

Her neyse sıkı dur, ellerin için 500 yıllık olduğu söylenen bir el bakım maskesi tarifi vericem. Denedim, gördüm, mucizevi bir şekilde etkili bir tarif olduğunu çekinmeden söyleyebilirim.